Simyadan Kimyaya Geçiş Sürecine Katkı Sağlayan Bilim İnsanları

Simyadan kimyaya geçiş sürecine katkı sağlayan bilim insanları kimlerdir hangi katkıları  Bu yazımızda sizlere 9. sınıf simyadan kimyaya geçiş sürecine katkı sağlayan bazı bilim insanları hakkında kısaca bilgi vereceğiz.

Simyadan Kimyaya Geçiş Sürecine Katkı Sağlayan Bazı Bilim İnsanları

• Empedokles
• Demokritos
• Aristo
• Cabir Bin Hayyan
• Ebubekir er-Razi
• Robert Boyle
• Antoine Laurent de Lavoisier

Yukarıdaki listede adı geçen bilim insanlarının tamamı simyadan kimyaya geçiş sürecine önemli katkılar sağlamıştır.

Empedokles

Empodokles; Ateş, toprak, su ve havanın dört elementten oluştuğunu düşünür. Aynı zamanda bu şekilde düşünen; ilk düşünürlerden bir tanesidir. Agrigentum kentinde bir yunan kolonisidir. Empodokles en iyi düşünürlerinden olan kişidir.

Milattan önce 494 senesinde Sicilya’nın Adriantom kentinde dünyaya gelmiştir. O dönemlerde taht empedokles’e verilmek istenmiştir ancak o demokratik eğilimleri olduğu için bu öneriyi kabul etmemiştir. Empedokles doğal güçlerin var olduğuna inanmıştır ve özellikle de bilgisi ile yağmurun yağabileceğini, ölen kişilerin tekrardan geri geleceğini düşünmüştür ve bunu savunmuştur. Bunu savunduğu için ise halk tarafından büyücü olarak kabul edilmiş ve sürekli büyücü olarak anılmıştır.

Düşüncelerini her zaman için yazdığı şiirler ile ifade etmektedir. Bu şekilde kendini ifade edebilen II. düşünür olarak bilinmektedir.

Empodekles 60 yaşlarında hayata gözlerini yummuştur. Vefat etmesinin sebebi ise etna yanardağından atlaması olarak bilinmektedir. Bu konu hakkında kesin bir bilgi olmasa da bu şekilde olduğu senelerdir söylenmektedir. Empodokles’ in doğa üzerine ve arınmalar isimli iki şiiri mevcuttur. Her bir şiir 5000 satırdan oluşmaktadır.

Demokritos

Demokritos’un genel olarak anlamı halkın seçtiği demektir. Atomik evrim teorisini sürekli olarak hatırlatıp dile getirilen bir filozoftur.

Milattan önce 460 senesinde Trakya’nın abthera kentinde dünyaya gelmiştir. Aslında tam kaç senesinde doğduğu bilmemektir ve aşağı-yukarı tahminler sonucunda 460 senesinde dünyaya geldiği söylenmektedir. Birçok yazıp mevcuttur fakat hiçbiri şu anda günümüze kadar ulaşım sağlamamıştır. Meydana getirdiği teoriyi geliştirmiştir ve geliştirdiği içinde ünlenmiştir. Her zaman için varoluş ile ilgili detaylı bir görüşünü ortaya çıkarmıştır.  Demokritos’a göre dünyada var olan hiçbir şey rastlantı eseri meydana gelmemiştir. Halk arasında miletli olarak anılmaktaydı.

Babası soylu bir aileden olduğu için çok zengin olduğu bilinmektedir. Babası kendisine miras bıraktıktan sonra demokritos ülkelere seyahatlere gitti ve o seyahatlerde babasının bıraktığı mirası harcadı. İlk olarak Hindistan’a ve oradan da Etiyopya’ya gitti.

Daha sonra Mısır’a ulaştı ve orada aşağı yukarı 4-5 sene kadar durdu. Daha sonra ise kendi memleketine geldi ve ardından doğa felsefesi ile uğraştı. Konular hakkında bilgi sahibi olmak için Yunanistan’a gitti ve Yunanistan’ı gezdi. Demokritos 90 yaşına geldiğinde hayatını kaybetti. Fakat bazı yazarlara göre ise demokritos’un 109 yaşına kadar yaşadığı dile getirilmektedir.

Aristo

Aristo; Tarihin en değerli ve önemli filozoflarından bir tanesi olarak bilinmektedir. Tarihin başından sonuna kadar her zaman özgün felsefi düşüncelerini ortaya sunmuştur. Yunanistan’ın antik stagira şehrinde dünyaya gelmiştir.

Babası nikomakhus aristodur ve daha kendisi çocukken babası vefat etmiştir Aristo Makedonya Sarayı’nda bulunan hocalar yardımı ile büyümüştür. Yaşı 18’e geldiğinde ise Atina’da bulunan Platone başvuru yapmış ve başvurusu kabul edildikten sonra 20 sene orada durmuştur.

Aristo’nun anlamı ise iyi gayet demektir ve o dönemde çok fazla bu isim  kullanılmıştır. Aristonun iki tür yazıları vardır. İlki o dönemde yayımlanmıştır ancak şu zamana kadar gelemeden kaybolmuştur. İkinci yazıları ise o dönemde yayınlanmayan fakat günümüze kadar ulaşan ve muhafaza edilen yazılardır. Kaybolan yapıtlarından bir tanesi dışrak yapıtlar olarak bilinmektedir.

Cabir Bin Hayyan

 Cabin bin Hayyan 720 senesinde dünyaya gelmiştir ve o dönemde geber olarak bilinmektedir. Abbasiler döneminde denk gelmiştir ve o döneminde yaşamını sürdürmüştür. Yönü çok olan bir fen bilgini olarak bilinmektedir.  813 senesinde ise hayatını kaybettiği söylenir. İran’da eğitimini tamamlanmıştır ve daha sonra ise küpeye gitmiştir.

Pratik simya âlimlerinden ilki Cabir bin Hayyan‘dır. Aynı zamanda İmam Cafer Sadık’ın öğrencisi olduğu söylenmektedir. Eserlerinin tamamı bugüne kadar gelmemiştir. Ancak toplamda 20 tane eseri bugüne kadar ulaşmıştır.

Temel kavramını ortaya atmıştır ve daha sonra ise kimyanın gelişmesini sağlamıştır. Kimya ve simyayı birbirinden ayıran nedeni bulmuştur ve aynı zamanda bu kelimelerin kökeni olmayı başarmıştır. Her zaman için dünyada var olan canlıların kendiliğinden var olduğuna inanır ve bunu savunurdu.

Ebubekir er-Razi

 Ebubekir Er Razi 865 senesinde dünyaya gelmiştir. Gençlik dönemlerinde musiki ve aynı zamanda edebiyatı çok sevdiği için bunlarla ilgilenmiştir. Geçim kaynağı ise kuyumculuk olmuştur. Rey şehrinde dünyaya gelmiştir ve aynı zamanda bu şehirde astronomi, doğa bilimleri, matematik ve felsefe ile alakalı eğitimler almıştır. Bu eğitimleri aldıktan sonra Bağdat hastanesinde başhekim olarak görev yapmıştır. Eserleri teker teker Latinceye dönüştürülmüştür.

Kimya tıbbın hizmetine Ebubekir Er Razi tarafından sunulmuştur. Ebubekir Er razi’nin 200 tane makale ve kitabı mevcuttur. Kızamık ve çiçeğin farklı hastalıklar olduğunu araştırıp bulmuştur. Aynı zamanda gaz yağı ve alkolü de bulan ilk kişidir. Net olarak bilinmese de Ebubekir er- Razi’nin dine karşı olduğu ve bu konu hakkında görüşlerinin olduğu söylenmektedir.

Halk arasında çalışkan, cömert ve müşfik bir insan olarak bilinmekteydi. Her zaman için hastalık sorunu olan öğrencileri ile ilgilenirdi. Boş olduğu vakitlerde ise kitap okuyup ve yazardı. Hayatını kaybetmeden birkaç sene önce Parkinson hastalığına yakalandı ve aynı zamanda gözlerinde katarakt meydana geldi. Birkaç rahatsızlığı dan dolayı 925 senesinde ise hayatını kaybetti.

Öğrencilere katarakt tedavisi için ameliyat olmasını tavsiye etti Ancak o ameliyatı kabul etmeyip ben dünyayı yeterince gördüm ve artık çok geç diyerek kendisini ifade etti. Toplam olarak 200 tane eseri olsa da günümüze kadar gelen sadece 59 eserdir.

Robert Boyle

Robert Boyle; Element tanımını ilk defa yapan kişidir. Gazın hacmi ve aynı zamanda basıncı ile ilgili arada bir bağlantı oluştuğunu dile getirmiştir. Bu bağlantıya ise boyle mariotte yasası denilmektedir. Fen ve matematik alanında birçok çalışmalar yapmıştır. Halk arasında, ilk modern kimyager olarak bilinmektedir. Robert böyle 1626 senesinde dünyaya gelmiştir ve 6 aylıkken konuşmuştur. Aynı zamanda henüz yaşı 1,5 iken okuma yazma öğrenmiştir. Birçok rahatsızlığı vardı. Ancak 1689 senesinde daha fazla kötüye giderek rahatsızlandı. Rahatsızlıkları sebebiyle kraliyet cemiyet’ine bile gidemedi. Sürekli olarak yalnız kalma arzusunda bulundu. 1691 senesinde ise hayata veda etti.

Antoine Laurent de Lavoisier

Antoine Lavoisier; 743 senesinde dünyaya gelmiştir. Hayatında iki devrim gören bir kişidir. Ailesinin çok zengin olduğu bilinmektedir.

Henüz çocuk iken annesini kaybetmiştir. Annesini kaybettikten sonra babası her zaman kendisi ile ilgilenmiştir ve onun babası büyütmüştür. Babası kendisinin hukukçu olmasını istediği için ilk zamanlarda hukukçu olmaya karar vermiştir.

Fakat her zaman için bir bilim ve rakı kendisinde bulunmaktaydı ve kısa zaman içerisinde daha fazla yönelmeye başladı. 25 yaşında kimya alanında akademi’ye üye seçilmiştir. Sürekli olarak labaratuara gidip deney yapar incelemelerde bulunurdu. O dönemlerde Paris’te aydınlatma proje kapsamında yarışma düzenlenmiştir ve bu yarışmada 1. olmuştur.

Antoine laurent de burada altın madalya ödülünü kazanmıştır. Her zaman duyarlı olmaya çaba göstermiştir ve araştırma yapmadan geri kalmamıştır.

Birçok eseri vardır fakat tam anlamı ile hepsi günümüze kadar ulaşmamıştır. Antoine lavoisier 1794 senesinde ise hayata gözlerini yummuştur.