Şiir Türleri
Duyguların ve düşüncelerin birtakım ölçülere uyarak yazılı olarak anlatılması durumuna şiir denir. Şiirler kişide coşku uyandıran, hisli düşüncelere iten, yeri geldiğinde insanı neşelendiren ahenkli sözcüklerdir. Farklı tarzları barındıran şiir türleri vardır. Bu şiir türleri; lirik şiir, epik şiir, pastoral şiir, didaktik şiir, satirik şiir ve dramatik şiir olarak 6 gruba ayrılabilir. Bu şiirler divan şiiri ya da halk şiiri olarak yazılabilir. Hepsinin konusu birbirinden farklıdır.
Lirik Şiir
Lirik şiir duyguların ön planda olduğu şiirlerdir. Bu şiirleri yazan şairler romantik şairlerdir. Dünyada ve ülkemizde geçmişten bugüne dek onlarca şair lirik şiir türünde eserler vermiştir. Eskiden halk şairlerinin şiirlerini sazla söylediği biliniyor. Bizdeki gibi Yunanlı şairler de lir adı verilen sazlı bir çalgı ile şiirlerini okurdu. Bu nedenle lirik şiir ad olarak buradan geldi. Lirik şiir konuları; aşk, özlem, acı, toplumsal felaketler, ayrılık ve ölüm gibi konular işlenir. Türk yeni edebiyatında Yahya Kemal Beyatlı, Orhan Veli Kanık, halk edebiyatında Yunus Emre, Karacaoğlan ve divan edebiyatında da Fuzuli ile Nedim başarılı temsilcilerindendir. Batı edebiyatında lirik şiir temsilcileri; Hugo ile Ronsard verilebilir.
Lirik şiir örneği olarak; Anlatamıyorum – Orhan Veli Kanık
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum
Epik Şiir
Epik; Yunanca kahramanlık, kelime gibi anlamları ifade eder. Epik şiir konuları da kahramanlık, yiğitlik, memleket sevgisi, göç gibi toplumsal konulardır. Ulusların başından geçen olayların biraz da olağanüstü güçler eklenerek anlatılmasıyla epik şiirler halkta coşku oluşturur. Batı edebiyatındaki en önemli epik eserler Odessa ve İlyada olarak bilinir. Ülkemizde de epik şiir konusunda eserler veren kişiler Mehmet Akif Ersoy, Faruk Nafiz Çamlıbel, Tevfik Fikret ve Köroğlu verilebilir. Oğuz Kaan Destanı bizler için en önemli epik eserlerden biridir. Tüm bunların dışında Mehmet Akif’in; kahraman Türk askerinin Kurtuluş Savaşı mücadelesi için yazdığı çok önemli bir eser olan İstiklal Marşı da epik şiir örneğidir.
Epik şiir örneği olarak; Korkma-Mehmet Akif Ersoy
Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz.
Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz;
Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun,
Meğer ki harbe giden son nefer şehid olsun.
Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa,
Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa,
Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar
Taşıp da kaplasa âfakı bir kızıl sarsar,
Değil mi cephemizin sinesinde iman bir;
Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir;
Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz,
Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!
Pastoral Şiir
Yalın bir dille çoban, doğa ve kır hayatını anlatan şiirler pastoral şiir örnekleridir. Pastoral şiir idil ve eglog olarak ikiye ayrılır. İdil, bir çobanın kendi ağzından doğa sevgisini, kır yaşamına duyduğu aşkı anlattığı kısa şiirlerdir. Eglog ise kır yaşamına duyulan sevgiyi birkaç çobanın karşılıklı konuşarak anlattığı pastoral şiir türüdür. Pastoral şiir konusunda eserler vermiş şairlere Türk edebiyatında Oktay Rıfat, Abdülhak Hamit Tarhan, Batı Edebiyatında ise Vergilius örnek verilebilir.
Pastoral şiir örneği olarak Çoban Çeşmesi -Faruk Nafiz Çamlıbel
Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi,
Ey suyun sesinden anlıyan bağlar,
Ne söyler su dağa çoban çeşmesi.
“Goynunu Şirin’in aşkı sarınca
Yol almış hayatın ufuklarınca,
O hızla dağları Ferhat yarınca
Başlamış akmağa çoban çeşmesi…
“O zaman başından aşkındı derdi,
Mermeri oyardı, taşı delerdi.
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi.
Değdi kaç dudaga çoban çesmesi.
Vefasız Aslı’ya yol gösteren bu,
Kerem’in sazına cevap veren bu,
Kuruyan gözlere yaş gönderen bu…
Sızmadı toprağa çoban ceşmesi.
Leyla gelin oldu,
Mecnun mezarda,
Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda,
Ateşten kızaran bir gül ararda,
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi,
Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar,
Tarihe karıştı eski sevdalar.
Beyhude seslenir, beyhude çağlar,
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi…
Didaktik Şiir
İnsanlara öğüt vermek, nasihat etmek veya birtakım düşünceleri aşılamak için yazılan şiirlere didaktik şiir denir. Didaktik şiir türünde ilk örnekleri Hesiodos vermiştir. Bu şiirler manzum olabilir ve kalplerle beraber en çok akıllara hitap eder. Türk Edebiyatında en başarılı örnekleri Yunus Emre, Ziya Gökalp, Aşık Veysel vermiştir denilebilir.
Didaktik şiir örneği olarak Dinle Sana Bir Nasihat Edeyim -Karacaoğlan
Dinle sana bir nasihat edeyim
Hatırdan, gönülden geçici olma
Yiğidin başına bir iş gelince
Anı yad ellere açıcı olma
Mecliste ârif ol kelâmı dinle
El iki söylerse, sen birin söyle
Elinden geldikçe sen eylik eyle
Hatıra dokunup yıkıcı olma
Dokunur hatıra kendisin bilmez
Asilzadelerden hiç kemlik gelmez
Sen eyilik et de o zayi olmaz
Darılıp da başa kakıcı olma
El âriftir, yokla kendi kendini
Dağıdırlar duzağını, fendini
Alçaklarda otur, gözet kendini
Katı yükseklerden uçucu olma
Muradım nasihat bunda söylemek
Size lâyık olan onu dinlemek
Sev seni seveni, zay etme emek
Sevenin sözünden geçici olma
Karac’oğlan söyler sözün, başarır
Aşkın deryasını boydan aşırır
Seni bir mecliste hacil düşürür
Kötülerle konup göçücü olma
Satirik Şiir
Toplumları ya da kişileri olumsuz yönleriyle eleştiren şiirler satirik şiir olarak bilinir. Alaycı ve iğneleyici sözler bu şiirde ön plandadır. Satirik şiir halk edebiyatında taşlama, Divan edebiyatında hiciv, yeni Türk Edebiyatında ise yergi denilir. Pir Sultan Abdal, Neyzen Tevfik, Orhan Veli, Cahit Sıtkı Tarancı gibi şairler bu türde örnekler vermiştir.
Satirik şiir örneği olarak; İnsan Beğenmez -Kazak Abdal
Ormanda büyüyen adam azgını,
Çarşıda, pazarda insan beğenmez.
Medrese kaçkını, softa bozgunu
Selâm vermek için kesan beğenmez…
Elin kapısında karavaş olan,
Burunu sümüklü, gözü yaş olan,
Bayramdan bayrama bir tıraş olan
Berbere gelir de dükkân beğenmez.
Âleme ta’n eder yanına varsan,
Seni yanıltır bir mesele sorsan,
Bir cim çıkmaz eğer karnını yarsan,
Câmîye gelir de erkân beğenmez.
Dağlarda kırlarda gezen bir Yörük,
Kimi tımar, sipah, kimisi bölük,
Bir elife dili dönmeyen hödük,
Şehristana gelir, ezan beğenmez.
Bir çubuğu vardır gâyet küçücek,
Zu’m-u fâsidince keyf getirecek.
Kırık çanağı yok ayran içecek,
Kahvede fağfûrî fincan beğenmez.
İş gelmez elinden gitmez bir kâre,
Aslında neslinde giymemiş hâre.
Sandığı gömleksiz duran mekkâre,
Bedestene gelir, kaftan beğenmez.
Kazak Abdal söyle bu türlü sözü,
Yoğurt ayran ile hâllolmuş özü,
Köyden şehre inse bir köylü kızı
İnci-yakut ister, mercan beğenmez.
Dramatik Şiir
Hüzün veren olayların anlatıldığı, ayrılık ölüm gibi acı temaların işlendiği şiirler dramatik şiir türü örnekleridir. Genellikle tiyatro eserlerinde kullanılır. Eski Yunanda sahnede söylenen acılı sözler şiir haline getirilerek söylenirdir. Bu şekilde dramatik şiir meydana geldi. Türk edebiyatında bu anlamda çok fazla eser verilmemiştir. Fakat Abdülhak Hamit Tarhan ve Namık Kemal dramatik şiirler yazmıştır. Batı edebiyatında dramatik şiir örnekleri olarak Sophokles, Shakespeare ve Corneille söylenebilir.
Dramatik şiir türüne örnek Vatan yahut Silistre’den -Namık Kemal
Âmâlimiz efkârımız ikbâl-i vatandır
Serhadimize kal’a bizim hâk-i bedendir
Osmanlılarız ziynetimiz kanlı kefendir
Gavgâda şehâdetle bütün kâm alırız biz
Osmanlılarız can verir nâm alırız biz.
Kan ile kılıçtır görünen bayrağımızda
Can korkusu geçmez ovamızda, dağımızda
Her gûşede bir şir yatar toprağımızda
Gavgâda şehâdetle bütün kâm alırız biz
Osmanlılarız can verir nâm alırız biz.
Osmanlı adı her duyana lerze-resândır
Ecdâdımızın heybeti ma’rûf-u cihândır
Fıtrat değişir sanma bu kan yine o kandır
Gavgâda şehâdetle bütün kâm alırız biz
Osmanlılarız can verir nâm alırız biz.
Top patlasın ateşleri etrafa saçılsın
Cennet kapusu can veren ihvâna açılsın
Dünyada ne bulduk ki ölümden de kaçılsın
Gavgâda şehâdetle bütün kâm alırız biz
Osmanlılarız can verir nâm alırız biz.