Peygamberimizin İnsan Onuruna Vermiş Olduğu Değer
Her yönüyle örnek ve lider olan Peygamberimiz Hz. Muhammed, aynı zamanda onur, erdem ve kişilik sahibi bir insanıdır. İnsanlık onur adına neyi kaybettiyse O’nun mesajlarında bulmuştur ve bulacaktır. Bu yüzdendir ki Hz. Muhammed insanlığın kıvanç duyduğu bir kişiliğe sahiptir. O’nu tanıyanlar ve kendilerine örnek alan insanoğlu için bu düşünceler hakikatin ifadesinden başka bir anlam taşımamaktadır. Peygamberimiz Hz. Muhammed’i tanımayanlar ve örnek kişiliğinden haberdar olmayanlar, bu ifadeleri duygusal olarak değerlendirebilirler.
Hz. Muhammed, kendinden önce gelen peygamberlerin uğurlu yolunu takip ederek insanoğluna insan olmayı, hakkı, adaleti, kişilikli olmayı, onuru ve şerefine uygun olarak nasıl yaşanması gerektiğini öğretmiştir. O’nun bu kutsal mesajı ile insanlık sadece saygıyı değil, hem kendisine hem de başkalarına saygılı olmayı öğrenmiştir. Peygamberimizin insan onuruna vermiş olduğu değer sonucunda, O’nun yolunu izleyen imanlar “onur” kelimesinin sadece adını değil, onur adına nasıl mücadele edileceğini ve nasıl onurlu yaşanılacağını da öğrenerek hayatlarına devam etmiştir.
İnsanoğlunun Yüce Allah’a inanmayıp basit putlara tapması, yaratıcısına, kendisine, inancına ve aynı zamanda Hz. Muhammed ve onurunu yitirmesi anlamına gelmektedir. Hz. Muhammed insanoğluna hayatı boyunca insanın önce kendisini sonra da yaratanı tanımasını öğretti. İnsanın nereden ve neden geldiğini bilmesi Rabbini bildiği anlamına gelmektedir. Özgürlüğünü arayan bir insanın neye inanacağı konusu, özgürlüğün temel şartlarından biridir. Böylece Hz. Peygamber’in mesajından yararlanan insanoğlu, evrendeki yerlerini, konumlarını ve sorumluluklarını öğrenmiş oldu.
Rabbini bilen insan, onuruna ve kişiliğine zarar veren durumları da öğrendi. Sorumluluk bilinciyle hareket eden insan diğer insanlardan farklı olacaktı.
Peygamberimiz Hz. Muhammed insanoğluna kendi görüşlerini ve davranışlarını zorla kabul ettirmemiş, sadece doğru yolu göstererek ilahi mesajları iletmiş ve vicdanlarını dinlemeleri yönünde uyarmıştır. İnsanoğlu da akılları sayesinde kendi özgür iradeleri sonucu ya kabul etmişler ya da reddetmişlerdir.
