İntibah Roman Özeti
Meşhur yazarımız Namık Kemal’in Magosa’da sürgün hayatındayken kaleme aldığı bu roman aynı zamanda edebiyatımızdaki ilk edebi romandır. İntibah roman özeti anlatımına geçmeden, asıl adının “Son Pişmanlık” olduğunu ve o dönem ki maarif nezaretinin sansürü nedeniyle bazı kısımlarının çıkarıldığını belirtmekte fayda var.
İntibah Roman Özeti
Romanımızın kahramanı olan Ali Bey varlıklı bir ailenin oldukça iyi eğitim imkanlarıyla yetiştirdiği yirmili yaşlardaki evin tek çocuğudur.
Ali Bey gösterişten fazla hoşlanmamasına rağmen, para harcamayı çok seven oldukça kibar ve çok toy bir delikanlıdır.
Yakın zamanda kaybettiği babasının ölümüne kendini bir türlü alıştıramaz ve kendini melankoliye kaptırır. Ali’nin bu durumundan hoşnut olmayan annesi ise onu Çamlıca gezintilerine çıkarmaya karar verir.
Yine günlerden birinde Çamlıca gezintisi yapan Ali Mahpeyker isminde bir bayanı görür ve ondan hoşlanır. Mahpeyker ise özünde erkeklerle dost hayatı yaşayan, oldukça zeki ve erkeklere her istediğini bir şekilde yaptırabilen bir kadındır.
En sonunda Ali’de bu kadın ile dost hayatı yaşamaya başlar. Bu durumdan hiç hoşnut olmayan annesi Ali Bey’i bu kadından bir an evvel ayırmak istemektedir. Bu sebeple de evlerine Dilaşup adında hem kendi hem de huyu güzel bir cariye alır. Kendince oğlunun Mahpeyker’den koparak Dilaşup’a aşık olmasını sağlamaya çalışmaktadır.
Fakat gel gör ki gözü Mahpeyker’den başkasını görmeyen Ali bu güzel cariye ile hiç ilgilenmez. Hatta işler o kadar çığırından çıkar ki annesi ile tartışır ve evi terk ederek Mahpeyker’in yanına gider. İntibah romanı gerçekten hikayeyi oldukça akıcı olarak ele almış ve kurgusuyla birçok kişinin beğenisini kazanmıştır. Hikayemizin devamında Mahpeyker’e giden Ali sabaha kadar kapıda kalır, çünkü bu kötü kadın Suriyeli aşığı Abdullah Bey’e gitmiş ve onunla sabahlamıştır. Bu durumdan rahatsız olan Ali onunla tartışır ve tekrardan evine dönmeye karar verir.
Ali’nin bu bitkin halini gören Dilaşup onu teselli etmeye çalışır ve bu esnada Ali onun ne kadar güzel olduğunu fark eder. Bu olaydan sonra Ali ile Dilaşup evlenirler, fakat bu durum çok kanına dokunan Mahpeyker Dilaşup’a iftira atarak onları ayırmak ister ve tekrardan Ali’yi kontrolü altına almak ister. Hiç araştırma ve sorma yapmayan Ali bu asılsız iddialara inanarak Dilaşup’u hem döver hem de esir tüccarına satar, fakat Ali Mahpeyker’e de dönmez.
Ali’yi ele geçiremeyen Mahpeyker iyice kinlenir ve en sonunda Ali’yi öldürmeye karar kılar. Bu işte de eski aşığı Abdullah efendiyi cilve ve işveleriyle yardımcı olması için ikna eder. Bu arada tüm bu olanlardan etkilenen Ali hastalanmış ve yatağa düşmüştür, fakat bu olanlar esnasında annesi de vefat etmiştir. Kurulan plana göre Abdullah Efendi davet verecek, bu davete Ali Bey de çağırılacak ve burada Abdullah efendinin adamı olan bir Hırvat tarafından öldürülecektir. Bir şekilde planı öğrenen Dilaşup bunu Ali Bey’e haber eder, fakat Ali buna inanmaz ve davete gelir.
Akıllı ve zeki olan Dilaşup bu sefer oradan kaçarak polisi yanına alarak tekrardan gelir. Ali Bey dışarı çıktığı bir anda onun paltosunu üzerine giyen Dilaşup Hırvat tarafından bıçaklanarak öldürülür. Devamında Dialşup’u kanlar içinde gören Ali Bey çılgına döner.
Tüm bu esnada alaylı tavırlarıyla içeri giren Mahpeyker’i, Dilaşup’un yarasından çıkardığı kanlı bıçak ile orada öldürür. Yaralı olarak kaçan Hırvat da yakalandığında sorgusu esnasında ölecektir. En sonunda ise Ali Bey hapse girer ve üzüntüsünden hastalanarak altı ay içinde burada ölür.