Gramofonun icadı, Gramafonu Kim Buldu?
İlk gramofonun icadı 1877 yıllarına kadar dayanmaktadır. Gramofonun tarihi, Thomas Edison’un icat etmiş olduğu fonograf ses kaydetme cihazı ile başlamaktadır. Bu alet ile bir diyafram ve iğne kullanılmıştır. Bu iğnenin üzerinde gezebileceği kalay yaprağı ile yapılmıştır. Dinleme ve kaydetme işleri için de iki ayrı sistemi bulunmaktaydı. Bu zamanlara kadar fonograf olarak adı geçen bu makine, 1885 senesinde telefonun mucidi olan Alexander Graham Bell’in kaydetme işleminde balmumu kullanarak geliştirmiş olduğu makine ile birlikte grafofon adını almıştır.
Graham Bell’in kullanmış olduğu silindir disk üzerinde ilk defa çalışmakta olan Alman Emile Berliner, kaydetme sistemini geliştirmiştir. Daha sonra da plak üzerinde bulunan çizintilerin derinlik olarak değil de yanlamasına olmasını sağlamıştır. Berliner’in bu alan içerisinde kullanmış olduğu ilk plaklar, üzerlerine balmumu malzemesinin sıkıldığı çinko plaklardı. Graham Bell’den son grafofonun adını alan gramafon, Berliner tarafından bu zamanki adına çevrilerek bu isim ile patenti alınmıştır. Berliner’in gramofona getirmiş olduğu yeniliklerin en mühimi de sadece bir plak üzerine kaydedilme probleminin ortadan kaldırması ve kopyalanabilen plakları da bulmasıdır. Alman Emile Berliner’in bu alan içerisinde yapmış olduğu bir diğer önemli çalışması da gramofon yapımındaki sanayinin kurulmasına ön ayak olmasıdır. Yirminci asırda ise gelişen teknoloji ile beraber gramofon da yeni ve büyük gelişmeler meydana gelmiştir.
Gramofon nedir?
Gramofon yada diğer bir adıyla fonograf ismi eski Yunancada föne, ses ve grammein, yazmak ya da fonograf kelimelerinden türemiştir. Dönen bir silindir ya da disk üzerinin oyularak seslerin kaydedilmesi daha sonra da bir iğne yardımı ile yeniden üretilmesinde kullanılabilen bir aygıttır. Dönen disk üzerinde bulunan dairesel olan ses izlerine sürtülmesi sağlanarak takip edilen iğnenin titreşimleri ile plak üzerinde yer alan ses izleri sese dönüşür. Oldukça eski ve mekanik bir müzik dinleme aletidir. Gramofon yuvarlak ince taş plak aracılığı ile, fonograf ise bir silindir ile çalışmaktadır. Plak ise üzerine tespit edilen ve esasları tekrarlamaya yaramakta olan alet olarak bilinmektedir. Gramofon iki farklı bölümden oluşmaktadır: Plâk ve makine. Plâk, mumlu ve gomalaka maddeler ile yapılmakta olan bir disktir. İki yüzünde de helezon biçiminde oyukları bulunmaktadır. Bu oyuklar, girintili ve çıkıntılı şekle sahiptir.
Özel olarak yapılan gramafon iğnesi, bu oyuklarda dolaşır iken, meydana gelmekte olan titreşimler, plâğa alınan seslerin tekrar duyulmasını sağlamaktadır. Diğer bir bölüm olan makine ise, plâğın aynı hız ile ve devamlı olarak dönmesini sağlayan bir motora sahiptir. Bu motor plâktaki sesi yansıtan bölümden ibarettir. Elektrik ile ya da zemberek ile çalıştırılabilmektedir. Bu makine ile müzik ve ses kaydı ya da dinleme olanakları bulunmaktadır. Her iki biçimde de dakika olarak ortalama 78 devir yapmaktadır. Elektrik ile çalışmakta olan gramofonlara ise pikap adı verilmektedir.