[ads1]
Kimdir

Farabi Kimdir? Hayatı ve Eserleri

[ads1]

Farabi Kimdir?

Farabi Kimdir, 8. ve 13. yüzyıllar arasında İslam’ın Altın Çağı’nda yaşamış ünlü filozof, yazar, astronom, mantıkçı, gök bilimci ve müzisyen’dir.

Farabi Hayatı

Farabi 871 yılında Türkistan’da doğmuştur. Farabi’nin ailesi hakkında pek bir bilgi yoktur. Sadece babasının kumandan olduğu bilinir. Türkistana bağlı Farab ilçesinde dini eğitimini alıp tamamladıktan sonra bir müddet kadılık yaptı lakin ilim öğrenme arzusu onu doğduğu şehirden çıkartarak hayatı boyunca seyahat etmesini sağladı. Önce Buhara gitti, sonra Semerkant’a, ardından Merv,Belh, Bağdat ve İran gibi bölgelere giderek oranın kültür seviyesini yükseltti.

Bağdat’a gittiğinde Farabi 40 yaşını aşmış bir filozoftu. Farabi Bağdatta mantık ve felsefe ilmini öğrendi. 20 yıl kadar bir süre zarfında Bağdat da yaşayan Farabi eserlerinin bir çoğunu da Bağdat da yazdı. Ardından 941 yılında Dımaşk’a gitti ve 70 yaşında olmasına rağmen 948 yılında Mısır’a giderek 950 yılında yani 2 yıl sonra Mısır’da hayatını kaybetti. Farabi İslam felsefesin de ve geri kalan birçok bilimde ünlü bir filozofumuzdur.

Kişiliği

Farabi, hayatında asla paraya haddinden fazla değer vermeyerek, maddiyata önem vermemiştir. Üstelik, ün, şöhret ve gösterişten de oldukça nefret etmiştir. Farabi, vicdanın rahatlığını, ruhun ve ahlakın temizliğini, merhameti ve iyi niyeti hayatında olan her şeyden üstün tutmuş ve bu ahlakın hepsinden daha üstün olduğunu düşünmüştür. Farabi iyi niyeti kadar ilme ve sanata ve bunlarla ilgilenen alim ve sanatçılara da çok değer verirdi.

Farabi hayatı boyunca hiç evlenmedi ve hayatı boyunca hep münzevi ( tek başına ) yaşadı. Şöhretten nefret ederken, yaşantısı boyunca büyük bir şöhrete sahip olan Farabi “ Muallim-i Sani “ sıfatı ile tanınırdı. Her zaman mütevazi olmaya önem verirdi. Hatta bir ara Farabi’ye “ Sen mi daha bilginsin yoksa Aristo mu? “ diye sorulduğu zaman Farabi “ Eğer ben Aristo’ya yetişse idim onun en seçkin talebelerinden olurdum “ diye karşılık vermiştir.

[ads1]

Yaşadığı dönemde ilimleri sınıflandırıp sıralayan ve her ilmin tanımını, teorisini ve pratik açıdan değerini belirten Farabi, ilimleri sınıflandıran filozof; dil, mantık, matematik, fizik ve metafizik son olarak da medeni ilimler adı altında bilgilerini paylaşmıştır. Üstelik ilim ve sanatı taşıdıkları değer açısında da sınıflandırmış en büyük başarısını ise mantık ilminde gösteren Farabi, dil ile mantık arasında sıkı bir bağlılık kurmuştur. Farabi’ye göre dil bilgisi kusursuz konuşmanın, mantık ise doğru düşünmenin kurallarını sunmaktaydı.

Farabi’nin felsefede ki düşüncesi ise varlık olarak varlığın bilgisiydi yani bütün evreni kaplayan bir bilimdi. Zaten Farabi “ bir filozofun yapması gereken şey insanın kendi beyin göçüyle neredeyse Allah’a benzemektir “ diyerek filozofun fikren aydınlanarak ve bilgilerini genişleterek Allah’ın evrensel bilgisine sahip olmayı kastediyordu.

Farabi doğuş anından itibaren bilgi teorisini reddedip, yeni doğmuş bir bebeğin zihninin boş olduğunu savunur. Farabi bir çok eserinde akıl kavramını tüm boyutlarıyla incelemiş ve aklı ameli ve nazeri olmak üzere 2’ye ayırmıştır.

Eserleri

  • Arau Ehli’l-Medineti’l-Fadıla
  • Es-Siyasetu’l-Medeni (Mebadiu’l-Mevcudat)
  • İhsa’u’l-Ulum
  • Tahsilus-Seade
  • el-Cem’ Beyne Re’yeyi’l-Hakimeyn
  • Risale fi’l-Akıl
  • Kitabu’l-Mille
  • Kitabu’l-Hurup

Sözleri

[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]Fazla fedakarlık kişinin kendi kul hakkına girmesidir. – Farabi[/box]

[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]Sevginin kurduğu devleti, adalet devam ettirir. – Farabi[/box]

[ads1]

[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]Toplum sevgi ile kaynaşır, adalet ile yaşar, dürüst çalışmakla ayakta kalır. – Farabi[/box]

[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]Önce doğruyu bilmek gerekir, doğru bilinirse yanlışta bilinir, önce yanlış bilinirse doğruya ulaşılmaz. – Farabi[/box]

[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]Hiçbir şey kendiliğinden yok olmaz, öyle olsaydı var olmazdı. – Farabi[/box]

 

Kaynak
Farabi'nin Hayatı, Belgesel Videoİlimlerin Sayımı, Millî Eğitim Bakanlığı, 1990, Prof. Ahmet Ateş Çevirisi, 156 sayfa

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu