Roman Önerileri

” Bana bir kaç tane kaliteli roman önerisinde bulunabilir misiniz? Yalnız roman önerileri sadece isimden ibaret olmasın romanların konularından da  birazcık bahsederseniz çok iyi olur.” Takipçilerimizden gelen bu yorum üzerine ekşi sözlük, kadınlar kulübü, kızlar soruyor ve onedio gibi sitelerde önerilen sürükleyici romanları tek bir başlık altında topladık.

Sürükleyici Roman Önerileri

Roman önerileri kapsamında tavsiye edilebilecek olan romanlardan bazıları ise şu şekildedir:

1.Simyacı

Simyacı, Paulo Coelho tarafından yazılan, yayınladığı tarihten itibaren de dünyayı birbirine katan ve fenomen olarak yorumlanan bir romandır. Roman İspanya’dan Mısır Piramitlerinin eteklerine kendi hazinesini aramak için giden Endülüslü çoban Santiago’nun hayat öyküsünü anlatır.

2.Hayvan Çiftliği

Hayvan Çiftliği, George Orwell’in, kara mizah tekniğiyle yazılmış olan sürükleyici bir romanıdır. Roman, fabl tarzında yazılıp hayvanların dünyasını anlatıyor gibi gözükse de aslında devletleri, insanları, devrimleri, yasaları özetle insana ve topluma ait olan her şeyi hedef almış durumdadır. Hayvan çiftliği ilk kez 1945’te yayınlanmış fakat asıl ününe ise 1950’lerde kavuşmuştur. Bu eser aynı zamanda çağdaş klasikler arasına da girmiştir.

3.Günübirlik Hayatlar

Yalom’un kaleme aldığı bu roman, yazarın kendi içinde yaşadığı sarsıntıları ve hastalarının mücadelelerini kısa hikayelerle anlattığı bir romandır.

Romanda geçen karakterler ise; öfke problemi yaşayan bir kadın, istediği her şeye sahip fakat bir türlü mutlu olamayan bir iş adamı, kendi acısıyla baş etmeye çalışan okuldan yeni mezun olmuş psikolog gibi karakterlerdir.

Irvin Yalom’un gerçek olan psikoterapi seanslarından derlemiş olduğu bu hikayeler, tatlı anları ve zorluklarıyla hayatı bir bütün olarak kabul etmeyi öğretirken aynı zamanda da aynı sayfaya her bakışta farklı şeyler hissedebileceğiniz bir romandır.

4. Dönüşüm

Franz Kafka’nın 1915’te yayımlanan Dönüşüm adlı öyküsü, küçük burjuva çevrelerinde yaşayan yozlaşmış aile ilişkilerini ayrıntılarına kadar kurcalayan ve aynı zamanda da toplumun dayatmış olduğu işlevini yitirmiş kalıplara başkaldıran bireyin tragedyasını ifade ediyor. Kitabın sonu, bittiğine üzülmenize sebep olacak kadar da anlamlıdır.

5. Yer Altından Notlar

Dostoyevski’nin Gogol etkisinden sıyrılarak kendi sesiyle hayat verdiği ilk büyük eseri olan Yeraltından Notlar, varoluşçu edebiyatı müjdeleyen en önemli eseridir. Kitap, okuruna yeraltı olarak adlandırdığı ruh halinden seslenen bir kahramanın uzun ve enteresan söyleviyle başlıyor. Daha sonra da bu ahlakçı, uyumsuz ve dürüst kişinin yaşadığı bir aşağılanma olayından bahsediyor.

6. Hayatı Yeniden Keşfedin

Jefferey E.Young tarafından yazılan roman, tatmin etmeyen ilişkiler, sebepsiz yere kendini diğerlerinden aşağı hissetmek, anksiyetelerle dolu geçen hayat gibi temalardan yola çıkararak mutluluğa erişmenizi engelleyen durumlardan nasıl kurtulacağınızı anlatıyor.

Kişiliğe işlemiş olan ve tedavisi oldukça zor problemler için geliştirilen Şema Terapi’nin yaratıcılarından olan Janet S.Klosko ve Jeffrey E. Young, ilaçların ve uzun süreli olan geleneksel terapilerin yardımı olmadan, şemalarınızı testler ile fark ederek Bilişsel Terapinin ilkeleri bu kitapta işliyor.

7. Kozmik Kahkaha

Vamık D. Volkan tarafından yazılan Kozmik Kahkaha’da, çocukluğunda yaşamış olduğu örseleyici deneyimlerin izleriyle baş etmeye çalışan Jane’in öyküsü anlatılıyor. Roman, bu izleri hayatından silerek büyümeye çalışan Jane’in zahmetli ve uzun psikanaliz yolculuğunun; hayata, cinselliğe, aşka, kendisi ve diğer insanlarla olan ilişkilerine bakışını değiştirmesinin, yaşamı bir yük olmaktan çıkarak her şeye rağmen yaşamanın değerli olduğunu ele alıyor.

8. İki Şehrin Hikayesi

Charles Dickens tarafından kaleme alınan dünya edebiyatının klasik yapıtlarından biri olarak görülen İki Şehrin Hikayesi, Londra ve Paris arasında gelişen kurgusuyla, Fransız Devrimi’nin etrafında biçimlenir.

Roman, Fransız Devrimi ve Terör Dönemi kargaşasında yaşamanı sürdürmek zorunda kalan insanların özel yaşamlarını aktarırken, o dönemin acımasız olan toplumsal koşullarını da ifade eder.

Romanda, hapsedildiği zindandan kurtarılmış olan Doktor Manette ve kızının on sekiz yıl sonra bir araya gelerek Paris’teki karanlık günlere karşılık Londra’daki aydınlık günlere kavuşmaları anlatılıyor.

9. Bin Dokuz Yüz Seksen Dört

George Orwell’in yazmış olduğu distopik bir romandır. 2000’li yıllarda yaşadıklarımızı en güzel anlatan romanlardan biridir de diyebiliriz. Roman, insanların nasıl apolitikleştirildiklerini ve nasıl her durumdan korkan bir hale getirildikleri konusunda çok önemli bilgiler verir.

10. Kedi Beşiği

Kurt Vonnegut tarafından yazılan bilim kurgu türünde bir kitaptır. Kitapta yer alan kahraman, Hiroşima’ya atılan atom bombasıyla alakalı bir kitap yazmak istemekte ve bu konuda araştırma yapmaktadır. Kahraman, bombanın geliştiricilerinden birini incelerken adamın ölmüş olduğunu öğrenir.

Bu sebeple de çocuklarıyla yazışarak bilgi edinebilmektedir. Romanda bahsedilen önemli noktalarda ise Bokononism ve Ice Nine denen maddeler vardır. Bu bokononism kavramı, zararsız olan yalanlardan oluşan din olarak betimlenir. Ice Nine kavramı ise donma sıcaklığı yüksek olan buz parçasını ifade eder. Hikaye de bu iki konu etrafında gelişir.

11 .Cesur Yeni Dünya

Aldous Huxley’in kaleme aldığı romanın kurgusu 26. yüzyılda Londra’da geçer. Romanda üreme teknolojisi, hipnopedi ve öjenik sayesinde toplum değiştirilmiştir. Burada tanımlanan dünya ütopya olarak da görünebilir ancak bu ütopya ironik bir ütopyadır. Çünkü teknolojik açıdan gelişmiş, yoksulluk ve savaşlar yok edilmiştir; herkesin mutlak bir şekilde mutlu olduğu dünya zaten vardır. Ancak, ironik biçimde, bütün bu gelişmeler; birçok değerin ortadan kaldırılması ile başarılmıştır; kültürel çeşitlilik, aile, sanat, din, edebiyat ve felsefe artık ortadan kalkmıştır.

12. Zamanın Kısa Tarihi

Stephen Hawking bu romanda, kavramların daha kolay bir şekilde anlaşılabilmesi için metinleri grafik, resim gibi görsellerle zenginleştirerek, basitleştirmeye çalışmıştır. Romanda karmaşık bir anlatımının yer almadığı gibi roman, okuyucunun bilime olan ilgisini de artırır.

13. Bülbülü Öldürmek

Harper Lee tarafından kaleme alınan bu romanda; Scout, Jem ve ikisinin de yakın arkadaşı olan Dill ve babaları Atticus Finch arasında yaşanan olaylar anlatılır. Atticus Finch bir avukattır. Roman da ABD’de asılsız olan bir iddia ile yargılanan zenciyi savunmakla görevlendirilen, Atticus Finch’in etrafında şekillenir.

14. samimi

Voltaire tarafından yazılan bu romanda arkadaşları Martin ve Pangloss ile beraber Almanya, Hollanda, İtalya ve Türkiye’ye giden Candide, gezileri sırasında birçok felaketle karşılaşır. Candide, Almanya’da asker olurken Hollanda’da büyük aşağılamalara uğrar ve öğretmeni Pangloss’u da amansız hastalığa yakalanmış bir şekilde bulur. Portekiz’de engizisyon mahkemesinde acımasız olan bir cezaya çarptırılır.

Ardından adam öldürür ve Amerika’da yamyamlar tarafından yenilmek üzereyken son anda kurtulur; saha sonra Fransa’da tuzağa düşerek paralarını çaldırır; İtalya’da da taçlarını, tahtlarını yitirmiş olan altı kralın maceralarını dinler ve sonunda da Türkiye’de, yaşamanın nasıl bir şey olduğunu öğrenir. Bunca olaya karşın filozof Pangloss’un dediklerine harfiyen uyarak her şeyin her zaman iyi olduğuna inanır. Ancak bu düşüncesinden Türkiye’de vazgeçer.

15.Mahşer

Stephan King’in bu romanının konusu; biyolojik denemeler yapılan kuruluştan kaçan biri, bir süre sonra ölümcül grip mikrobunu yayar. Hayatta kalmayı başaran şaşkınlık ve korku içindeki bir grup insan kendilerini kurtaracak olan bir lider arayışına girer. Ve sonuçta da ortaya iki aday çıkar. Bu adaylardan biri Colorado’da bir halk evi kurmak isteyen 108 yaşındaki rahibe Abagail, diğeri de kötülükten başka hiçbir şey düşünmeyen ve kargaşadan mutlu olan adam Randall Flagg’dir.

16.Uçurtma Avcısı

Khaled Hosseini tarafından yazılan bu romanda Hasan ve Emir, Kabil’de monarşinin son zamanlarında beraber büyüyen iki çocuktur. Aynı sütanneyi paylaşmalarına ve aynı evde büyümelerine rağmen Emir’le Hasan’ın dünyaları farklıdır. Emir, zengin iş adamının, Hasan da onun hizmetkarının oğludur. Hasan, sevilmeyen etnik bir azınlığa mensuptur. Çocukların yaşamları, çevrelerindeki dünyanın trajedisini de yansıtır. Sovyetler işgali esnasında Emir ve babası California’ya giderler. Emir böylelikle geçmişinden kaçtığını düşünür. Ancak her şeye rağmen de Hasan’ın hatırasından kopamaz.

17.Fareler Ve İnsanlar

John Steinbeck’in çağımızın insani ve toplumsal insani meselelerini büyük bir ustalıkla resmettiği bu eser dünya edebiyatının başyapıtlarındandır. Romanda, birbirine zıt olan karakterdeki iki tarım işçisinin, yani akıllı George Milton ve güçlü kuvvetli fakat akli dengesi bozuk olan yoldaşı Lennie Small’un hikayesini anlatır. Bir toprak satın alarak insanca bir hayat geçirmenin hayalini kuran ikilinin öyküsünde dayanışma ve dostluk duygusu geniş bir yer tutar.

18. Şeker Portakalı

Vasconcelos bu romanda günün birinde acıyı tadan küçük bir çocuğun hikayesini anlatır. Yoksul bir ailenin dokuz yaşındaki oğlunun yüzme öğrenirken yüzme şampiyonu hayaliyle yaşayan Vasconcelos’un çocukluğundan çok derin izler taşıyan bu roman, hayatın beklenmedik değişimleri karşısında da büyük sarsıntılar yaşayan Zeze’nin başından geçen olayları anlatır.

19. Da Vinci Şifresi

Dan Brown tarafından yazılan bu romanda gelişen olaylar şu şekildedir:

Harvard Üniversitesi’nde Simge-Bilim Profesörü olan Robert Langdon, Paris’te bir iş gezisindeyken, Louvre’un müdürünün ölü olarak bulunduğu haberini alır. Langdon ve Fransız kriptoloji uzmanı olan Sophie Neveu, bu cesedin etrafında yer alan izleri takip ederek garip olan bu esrar perdesini araladıkça da ulaşılan ipuçları Da Vinci’nin tablosunu işaret eder.

Büyük usta bu esrar perdesini Mona Lisa tablosunda gizlemiştir. Langdon bu bağlantıyı açığa çıkarınca da tehlike artar. Müze müdürü, Sir Isaac Newton, Victor Hugo, Botticelli, Da Vinci Sion Manastırı Derneği’nin üyesidir. Langdon, bu tehlikeli sırrın yüz yıllar boyunca tarihin derinliklerinde gizlendiğinden kuşku duyar.

Böylelikle de Londra ve Paris sokaklarında bir kovalamaca başlar. Neveu ve Langdon kendilerini, her şeyi bilen bir adam ile karşı karşıya bulurlar. Bu karmaşık bilmeceyi çözemediklerinde ise Priory’nin büyük yankılara sebep olacak olan bu eski gerçeği tamamen kaybolacaktır.

20. Vahşetin Çağrısı

Jack London’ın eserlerinden biri olan bu romanda; altına hücum çağı çok değişik bir şekilde ele alır. Kitabın başkahramanları ise kızak köpekleridir. Yazar, altın hırsıyla gözü dönen insanların günlük yaşamlarını, duygularını, davranışlarını ve egolarını köpek gözüyle yansıtıyor. Romanda evcil bir köpeğin zamanla kızak köpeğine dönüşmesi ve köpeklikten kurtluğa kadar olan dönüşümü anlatılır. Yazar, bu dönüşümü anlatırken insanların değişimini de açığa çıkartır.